İSTEMEMENİN GÜCÜ
Nisan 13, 2022 2022-04-13 12:36İSTEMEMENİN GÜCÜ
İSTEMEMENİN GÜCÜ
Kendi dizaynımı yaşarken yolculuğumda eriştiğim bir bilgi istememenin gücü… Human Design chartımda tam da güneşimde bilinçaltı programımda yer alan 19.6 “detriment” etkiden bahsediyorum. Human Dizayn ile ilgilenmeyen herkes için sıkıcı derecede teknik bir bilgi oldu ama anlattığı şeye bakın: Bu etki bana istekleri gerçekleşmediğinde ya da bir kere isteyip te kabul görmediğinde “küskün çocuk” havasını veren şey. “Küskün Çocuk” olarak isteklerimin reddedilmesi ihtimali bile tüylerimin diken diken olmasına yeter burada, reddedilmeye karşı , ihtiyaçların karşılanmasının reddedilmesine karşı aşırı bir duyarlılık var. Uyuz olmak gibi😊 ileri aşaması hoop depresyon… korkunç… korkunç… yaşamayan bilemez… sonu tastamam bir hayalkırıklığıdır.
Bu durumdaki bir insanın çevresindekilerin onun isteklerinin reddedilmesine karşı olan aşırı duyarlılığının farkında olması, bu kişi için doğru bir fauna olabilir ya da mutlu küçük tek çocukluluğumda istediğim herşeyin daha ben istemeden önüme sürüldüğü ve o ihtiyaçların karşılandığı bir çevre ki zaten o istek ve ihtiyaçlar uçuk ve zorlayıcı boyutlarda şeyleri içermez( mütevazi kişiliğimle), ama yine de o mutlu çocukluğumda bile anne ve babamın atladığı, gözardı ettiği reddedilen isteklerimin beni yaraladığı küstürdüğü çok anı olmuştur. Demek istediğim yok böyle bir dünya… Ben XIX. PRENSES GONCA YETİM KANCA 😊 burnumu oynatmamla veya kaşımı kaldırmamla yan masadaki patronumun “aaa Gonca’nın da çok hakkını yedik iki dönemdir zam yapmadık ücretine… evet Goncacığım bu aydan itibaren hakkın olan gerideki iki zammı da yansıtarak toplam ücretinin iki katını alıyorsun” demesi ya da…. en yakın kız arkadaşının “Gonca da sağolsun hep beni ağırlıyor, ne zaman ziyaretine gitsem olabildiğince özel hissetirip izzet ikramlara boğuyor… bu ay bir günümü ayırıp, onu bir akşam şöyle kendimce özenli bir sofrada yemeğe davet edeyim” demesi… bak bak bak hepsi istemeden….. böyle daha bilimum sayabilirsiniz … HA HA HAA…..YOK BÖYLE Bİ DÜNYA…
Dizaynımdaki bu özelliğimin farkına varıncaya kadar sayısız insana küstüm hayatmda. Küstüüüüümmm küstüüüümmmm… İlgi bekledim vermedi küstüm… Saygı bekledim vermedi küstüm… Zam, terfi istedim vermedi küstüm… Küstüm de küstüm ve hepsinde de tavşan dağa küstü dağın hiç bir tarafı duymadı 😊😊😊
Siz mücadele eksikliği mi dersiniz, bu aşırı duyarlılığa ne dersiniz çok ta ilgilenmiyorum 😊
Dizaynımı öğrendikten sonra önce bir öfkelendim ve bu öfkemin geçmesi çok uzun bi zaman aldı. Benim Dizaynımı oluşturan mühendiz 😊 neden böye bir etki verdi ki bana..? Bu nasıl fıtrat Allahaşkına… Bana garezi neydi acaba ?😊 Herkes istediğini ister; alır alamaz yol devam eder ve kendi serüveninde türlü türlü kazançlarla ilerlerken ben küse küse ellerim bomboş… ama nedennnnn dedim, bir iki yıl bu öfkeyle ….
Kendi strateji ve otoriteme hizalandığımda artık anlamıştım tek muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda zaten mevcuttu. Puff… istekler kayboldu. Anlık karar alma stratejimle ve eğlenceli kişiliğimle yol oldukça manzaralı akıyordu zaten. Dışarıdan bir şey istememek ve beklememek üzere kurulu bu modeli çözebilmenin en kestirme yolu istekleri kesip atmaktı ve onları attığımda herşeyimle tam ve bütünlük kendiliğinden geldi. Mağduriyet hikayelerim bu kez kendimle gurur duyduğum sahneler olarak görünmeye başlamış, öyle istemem yan cebime koy gibi bişey değil, sağlam bi ııı ıııhhh “hayır” demenin, netliğin olduğu bir alan açılmıştı.
Bu tam ve bütünlük hissiyle diğerlerinin sonu gelmez istek ve tutkularının seyircisi olarak kalmak, o istekler çarkına takılmamak, gücü veren yer burasıydı. Bütünsel baktığımda ise hiç te o kadar şanssız değildim. Şansım tüm görünenen şanssızlığımın içinde gizli bişeydi sanki… Şu an için şaşmadan tam olarak uygulayamasam da dümeni doğrultmuş ve o kıtayı keşfetmiştim artık.
Seyreylediğim bu yolculuktan, şimdi bir kez daha herkese “MERHABA”